İrtibatı Koparmayalım!
borçlu kalmak deyimi
(1) bir alışverişte, alman şeyin parasmın bir miktarı borç olarak kalmak, örnek: Bakkalda param çıkışmadı, biraz borçlu kaldım. (2) mecaz bir iyilikten dolayı karşılığını yapamamak, örnek: Ona bir teşekkür bile edemedim, borçlu kaldım.
- ayağı dolaşmak
- can alacak yer
- sırtı yere gelmemek
- beyninden vurulmuşa dönmek
- lafını bilmek
- ağızdan laf almak
- haddine mi düşmüş
- çifte yemek
- tüyleri diken diken olmak
- dayak arsızı
- kim vurduya gitmek
- eli aza varmamak
- göz kulak olmak
- başına sarmak
- seninki can da benim ki patlıcan mı
- burnundan solumak
- kancayı takmak
- bileğinin hakkı ile
- kendini alamamak
- düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü?
- su gibi bilmek
- düşman kesilmek
- alan talan olmak
- damdan düşer gibi
- dişlik vermemek
- ağzını yoklamak
- dar kafalı
- kabir azabı çekmek
- gönlünden geçirmek
- öküzün altında buzağı aramak
- ayaklı canavar
- canı çekmek
- bende o göz var mı
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) bir alışverişte, alman şeyin parasmın bir miktarı borç olarak kalmak, örnek: Bakkalda param çıkışmadı, biraz borçlu kaldım. (2) mecaz bir iyilikten dolayı karşılığını yapamamak, örnek: Ona bir teşekkür bile edemedim, borçlu kaldım.
(1) açlık, baş dönmesi, aşırı yorgunluk gibi nedenlerle iyi göremez olmak. (2) aşırı bir istek ya da kızgınlık dolayısıyla saldıracak durumda olmak. örnek: Gözleri kararan adam ortalığı kana boyadı.
birinin hoşa gitmeyen bir davranışı karşısında hoşgörü belirtisi olarak söylenir. örnek: Allah iyiliğini versin, adamı gene kaçırdın.
büyük bir şaşkınlıktan ya da öfkeden dolayı gözleri doğal olmayan bir biçimde açılmak.
bir şeyin gerçeğini, doğrusunu bulmak. örnek: Bunun aslını bulmak için çok çalışmak gerekecek.
'Herkes kendi malını dilediği gibi kullanır, kendi yakınına istediği gibi davranır, bizim bunlarla ilgilenip üzerinde düşünce yürütmemiz yersizdir, yakışık almaz' anlamında söylenir.
(istenmeyen kimseler için hakaret olarak söylenir) çekilip gitmek, savuşmak, defolmak, örnek: Çok şükür başımızdan cehennem olup gittiler.
Sevdiği, saygı duyduğu birinin istediği bir şeyi yapmayı reddedememek, gönlünü kırmaktan çekinmek.
(birini) (ona) değeri olmadığı halde değer ve önem vermek. örnek: Onu adam yerine koymak istemediler.
(1) gönderilen yere istemeyerek gitmek. örnek: Çocuk, giderken ayak sürümekteydi. (2) verilen işi yapmama yolları aramak, geciktirmek. örnek: Böyle ayak sürümekle kurtulamazsın işten, yap da kurtul.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.